Sosyal Medya

Makale

Türkiye’nin Suriye’de Yılanlarla Dansı ve Stratejik Hatalarımız

Türkiye, Suriye’de yılanların ortasında ayakta durmaya çalışıyor.

Bir tarafta Esed, Rusya, Ä°ran ittifakı; diÄŸer tarafta ABD’nin başını çektiÄŸi Batılı Koalisyon ve PYD gibi maÅŸaları; birde bunlara ek olarak IŞİD gibi serseri terör örgütleri.

Bunların arasında sokulmadan yoluna devam etmek mucize gibi bir şey.

Dost ve müttefik dediÄŸimiz ABD ve diÄŸer birçok NATO ülkesi, Suriye’nin Türkiye sınırında PYD ve diÄŸer bazı yerel güçler aracılığıyla Türkiye’nin altını oymaya çalışıyor.

Ä°ran’da yapılacak sözüm ona “Suriye İçin Barış Görüşmeleri Zirvesi” arifesinde (4 aydır süren bir ateÅŸ vardı) Ä°dlib’in havadan ve karadan bombalanması Ä°ran ve Rusya’nın hiç de barış yanlısı olmadıklarının açık göstergesi.

6-7 milyon muhalif Suriyeli, Ä°dlib ve Afrin hattı boyunca Türkiye’nin himayesinde yaÅŸam mücadelesi veriyor.

Türkiye bir yanda kendi sınırlarını/ülke bütünlüğünü korumaya çalışıyor diğer yanda Suriyeli mazlumları korumaya çalışıyor. Ve bunun büyük mali yükü var.

Akla ÅŸu soru gelebilir:

Türkiye zor bir ekonomik süreç yaÅŸarken Suriye’de ne iÅŸi var?

Kabul edelim ki Türkiye’nin baÅŸka alternatifi yoktu.

EÄŸer Suriye’ye müdahale edilmeseydi; büyük ihtimalle bugün Kuzey Suriye ve Kuzey Irak sınırı boyunca kurdurulmuÅŸ Kürt Kantonları üzerinden Türkiye’nin GüneydoÄŸusu kanton veya baÅŸka bir oluÅŸum olarak kopartılmaya çalışılıyor olacaktı.

Åžahsen Suriye ve Irak’ta (komÅŸuluk hukukunu gözeten, barışçıl) bir Kürt Devleti’ne karşı deÄŸilim. Ama bugün Kürtlere liderlik yapan art niyetli çobanlar, Kürt halkından çok Batı ve Ä°srail çıkarlarına hizmet ediyorlar.

Bugünkü zihniyetle kurulacak bir Kürt Devleti ABD ve Ä°srail’in ileri bir karakolu olarak Arap, Fars ve Türk kardeÅŸlerine tehditten baÅŸka bir ÅŸey olmayacak.

(Bunları söylüyoruz lakin Kürtlerin bu duruma gelmesinde, Kürtlere üvey kardeş muamelesi yapan Türk, Fars ve Arapların payı çoktur. Bunu ayrı bir yazı konusu olmak üzere sonraya bırakalım.)

Muhalifler var olduğu müddetçe Esed rejimi, İranlı Şii Milisler ve Rus güçleri hep diken üstünde olacak.

Bu yüzden kalıcı bir ateÅŸkes imzalanmadan önce muhalifleri Ä°dlib’ten çıkarıp ne kadar Kuzeye doÄŸru sürseler kâr görüyorlar. Bu son saldırıların amacı budur.

Suriye’de bu kadar zor ortamda ÅŸimdiye kadar ciddi bir kayıp vermeden en azından sınırlarını güven altına almış olmak Türkiye için büyük bir baÅŸarıdır.

Türkiye, bu başarısına rağmen ciddi politik ve stratejik hatalar yaptı:

Muhalifler ilk günden beri Türkiye’ye güveniyor ve dayanıyorlar. Türkiye’nin muhalifler üzerinde ciddi etkisi var.

Türkiye, ilk günlerde muhaliflerin silahlı direniÅŸini engelleyemese bile geciktirebilirdi ki böylece daha az kan dökülür, ketibeler halinde bölük pörçük muhalifler daha büyük yapılar oluÅŸturabilir ve Esed’in dünya kamuoyunda daha zor durumda kalırdı.

Hükümete akıl verenler, muhaliflerin 3-5 saatte Åžam’a inip Esed’i devireceklerini söylüyorlardı. Ä°ran faktörünü, Suriye’nin kırılgan mezhebi ve etnik yapısını ve özellikle Ä°srail’in perde gerisinde ortaya koyduÄŸu fitne çarkını gören/deÄŸerlendiren pek yoktu.

Türkiye’nin Esed’le diplomatik iliÅŸkilerini kesmesi gereken en son ülke olması gerekirkenilk biz iliÅŸkilerimizi kestik.

Suriyeli muhacirleri, Suriye’nin Türkiye sınırı boyunca kamplara yerleÅŸtirip sahiplenmek yerine bu insanlara sınırları açtık. 3.5 milyonluk sosyal bir bombayı kucağımıza aldık; Allah lütfetti de bugüne kadar ciddi bir sorun yaÅŸamadık.

Türkiye içine aldığımız insanlar bir ÅŸekilde Suriye’den koptu. Çalışmasına izin vermediÄŸimiz, dil ve kültür olarak farklı bu insanları bir dilenci yığını olarak yaÅŸamaya mahkûm ettik.

ABD ve Batılı koalisyonun önümüze koyduğu Suriye politikasına düşünmeden dâhil olduk ve bugün bunun sancılarını yaşıyoruz.

Muhalifleri destekledik (ki doğru olan buydu) ama muhalifler içinde kişilikli, cesur ve fedakâr olanlar yerine Suriye ordusunda ayrılma Özgür Suriye Ordusu üyelerini, menfaatleri için düşünmeden saf değiştirenleri tercih ettik. Çünkü kişilikli olanlar İslami hassasiyetleri olan adamlardı.

Bugün Türkiye’nin beraber yol yürüdüğü ÖSO askerleri arasında düzgün insanlar olmasına raÄŸmen, fırsat bulduÄŸunda zorbalık/eÅŸkıyalık yapacak, menfaati için Türkiye’ye ihanet edebilecek çok insan var.

Türkiye’nin bir yanda Suriye direniÅŸini desteklerken diÄŸer yanda HTÅž (Heyet Tahrir El Åžam) gibi profesyonel denebilecek silahlı muhalifleri terör örgütü olarak kabul etmesi bence büyük hataydı. IŞİD/DAEÅž gibi hastalıklı insanların olduÄŸu örgütlere karşı takınılan tavır doÄŸru ve yerinde ama HTÅž’yiÄ°ran ve Rusya’yı memnun etmek için terör örgütü kabul etmek kendi ayağına sıkmaktır.

Ä°ran’ın yarın HTÅž’i bir fitneyle Türkiye’ye karşı kullanmasından endiÅŸe ediyorum. Sakın olmaz demeyin söz konusu Ä°ran; Ä°ran’ın olduÄŸu yerde Åžeytan tatile çıkıyor.

Suriye’de çok kiÅŸilikli insanlarla beraber Hz Musa’nın kavmi gibi kiÅŸiliksiz, hesapçı, nankör ve hain çok insan var. Türkiye bu ikinci kesime daha yakın duruyor. Ä°nÅŸaallah yarın piÅŸman olmayız.

Henüz yorum yapılmamış.

* İşaretli tüm alanları doldurunuz.